‘Multi konfor bina’ kavramı ise pasif ev kavramından türemiştir. Multi konfor binalar maksimum düzeyde iç mekan ısıl konfor sağlarken mükemmel akustik, görsel konfor, yangın korunumu ve güvenliğini de sağlıyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığına bağlı Ekolojik Kent Tasarım Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak görev yapan Seda Müftüoğlu Güleç ile multi konfor binalar, yalıtımın önemi ve yüzde 90 enerji tasarrufu sağlayan Gaziantep Ekolojik Binası’nın detaylarını konuştuk.
Enerjiyi maksimum düzeyde verimli kullanan pasif evler 90’lı yılların başında Dr Wolgang Feist tarafından Almanya’da geliştirildi. Pasif evin ilk örneği Darmstadt Kranichstein’in 1991 senesinde inşa edildi. Seda Müftüoğlu Güleç’ten aldığımız bilgiye göre, bugün dünya genelinde, farklı iklim bölgelerinde 50 binden fazla pasif ev bulunuyor. Türkiye’nin Almanya PassivHaus Enstitüsü tarafından sertifikalı ilk Pasif Evi ise Gaziantep Ekolojik Binası. Mimar Güleç, pasif ev kavramı ve yalıtım kalınlığıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Pasif ev kavramı nasıl gelişti?
Bugün dünya genelinde binalar karbon salımının yüzde 40’ından sorumlu ve bu karbon salımının yüzde 51’i ise ısınmak için harcanan enerjiden kaynaklanıyor. Yapılarımızın en yüksek performansta enerjiyi verimli kullanması gerektiğinden ‘pasif ev’ kavramı üzerine çalışılıp Avrupa’da farklı-
iklim bölgeleri üzerinde 250 adet proje geliştirilerek performansları gözlemlendi.Bu gözlemlerin başarılı sonuçlanmasının ardından pasif ev konusu tüm Avrupa tarafından benimsenen ve uygulanan bir kavram haline gelmiştir. .Pasif ev tasarım ilkeleri sadece konut sektöründe uygulanmak için değil ticari, endüstriyel, toplum merkezleri, apartmanlar, okullar ve kamu binaları için de uygulanması mümkün. Ayrıca pasif evler betonarme, çelik, ahşap ve prefabrik olmak üzere tüm taşıyıcı sistemlerle çözümlenebiliyor.
Türkiye’de SEPEV derneği (Sıfır Enerji ve Pasif Ev) pasif evlerin yapı standart ve metotlarının, Türkiye iklim koşullarına adapte edilmesine yardımcı olarak, ülkemizde sıfır enerjili binaların yaygınlaşmasında öncü olmayı amaç edinmiş kar amacı gütmeyen bir toplum kuruluşudur. Aynı zamanda mimarlar, mühendisler, malzeme tedarikçileri, akademisyen ve öğrenciler için sıfır enerjili binalar ve pasif ev standardına yönelik bir çalışma platformudur.
‘Multi konfor bina’ kavramı ise pasif ev kavramından türemiştir. Multi konfor binalar maksimum düzeyde iç mekan ısıl konfor sağlarken mükemmel akustik, görsel konfor, yangın korunumu ve güvenliğini de sağlıyor.
Pasif evlerin avantajı ve faydası nedir?
Multi konfor binalar insan sağlığına yararlı olmak ile birlikte yapının yaşam süresi boyunca kullanıcısına ekonomik, modern, sosyal, ekolojik ve konforlu bir yaşam süreci hazırlıyor. Pasif ev standartlarına göre hayata geçirilen diğer yeşil bina sertifikasyon sistemlerine oranla yapı yüzde 75 daha az enerji harcıyor. Isı sızdırmaz bina kabuğu sayesinde yapının içerisindeki ısının sabit tutulması sağlanırken bina içerisindeki tüm yüzey sıcaklıkları birbirine yakındır. Isı sızdırmaz bina kabuğu güçlü yalıtım sistemi ve yüksek performanslı pencere sistemleri sayesinde sağlanırken ısısal farklılıktan dolayı hava akımı meydana gelmez. Pasif evlerin içerisinde bulunan mekanik havalandırma sistemi sayesinde yapı içerisinde daima temiz hava akışı sağlanıyor. Ayrıca pasif evler ısıtma ve soğutma için az enerji kullanarak karbondioksit salımı da azalıyor.
Türkiye’de pasif evler konusuna ilgi yeterli mi, artıyor mu? Yasal düzenlemelerle yeterince destekleniyor mu?
Türkiye’de yeşil bina kavramı çok popülerken, pasif evler ile ilgili bilgi de o kadar az. Her pasif ev bir yeşil bina kategorisinde değerlendirilirken, her yeşil bina pasif ev olamaz. Aslına bakarsanız buradaki en önemli eksiklik yapılardaki enerji verimliliği ile ilgili uygulama detaylarını ve malzemelerini tanımamak. Pasif ev yapmak isteyip de doğru bir teknik şartname altına ilerlenmezse maalesef işin yapım sürecinde hiç hesapta olmayan Seda Müftüoğlu Güleç eksiklikler ve yanlışlıklarla karşılaşılabilinir. Yasal düzenlemeler artık binalarda enerji performansı yüksek olması yönünde bazı şartları içerse de henüz pasif evlerle ilgili bir yasal düzenleme yok. Bu konu kapsamında dernek olarak ilgili bakanlıklarla iletişim halinde olarak, bu konuda öncelikle kamu personeli eğitimleri yapılması düşünülüyor. SEPEV tarafından ayrıca bu konu üzerine çalışan teknik personellerin Almanya Pasif Ev Enstitüsü tarafından sertifikalanmış Pasif Ev Danışmanı ve Tasarımcısı eğitimleri düzenliyor. Yaklaşık 10 gün süren ve yoğun ilgi gören bu eğitimin sonunda ise Pasif Ev Enstitüsü tarafından hazırlanan ve tüm dünyada aynı gün içerisinde gerçekleşen sınavlar gerçekleştiriliyor. Sınav sonunda başarılı olan personele sertifikalı pasif ev tasarımcısı ünvanı veriliyor.
Pasif ev (multi Konfor bina) düzeyine ulaşabilmekte yalıtım kalınlığının önemi nedir?
Pasif evlerde yalıtım çok önemli bir unsurdur. Çok güçlü yalıtım sayesinde yapıdaki ısının sabit kalması sağlanıyor. Bu yalıtımı sağlamak için belirli bir yalıtım kalınlığı aranmamakla birlikte U değeri ile ilgili bir standart bulunmaktadır ki bu da Ud < 0.15 W/(m2 K)’dir. Bu değere ulaşmak için kullanılacak yalıtım malzemesine göre kalınlık uygulamak gerekiyor. Yani kısacası ne kadar yüksek performanslı bir yalıtım ürünü kullanılırsa o kadar az kalınlıkla cephe detayını çözümlemiş oluyoruz. Pasif ev ile ilgili diğer bir kriter ise kullanılan pencere ve kapılardaki doğrama sistemlerinin ısı yalıtımlı olması gerektiği ve Up < 0.8 W/(m2 K)değeri sağlamasıdır. Bu kapsamda Pasif Ev Enstitüsü’nden onaylı, enstitüsünün web sayfasında marka ve model numaraları belirtilen pencere ve kapı sistemleri markaları bulunuyor.
Türkiye’de yalıtım kalınlığı standartları, Avrupa’ya kıyasla ne durumda?
Türkiye’de ısınmak için bizden çok daha soğuk bir iklime sahip olan Almanya’nın 10 katı kadar enerji tüketiyor. Ülkemizde yalıtımsız binaların metrekare başına enerji tüketimi 300-350 kwh arasında, Almanya’da ise 30-60 kwh’dır. Mevcut “TS 825 Isı Yalıtımı Yönetmeliği” gereğince 120 kwh’lere inebilmesi öngörülüyorken Avrupa Birliğine üye ülkelerde 31 Aralık 2020 itibarıyla tüm yeni binaların yaklaşık sıfır enerji binalar olmasını sağlayacak ve 31 Aralık 2018’den sonra kamu idareleri tarafından kullanılan ve mülkiyeti kamuya ait tüm binalar yaklaşık sınıf enerji binalar olacak.
1995 yılı itibariyle Türkiye’de tüketilen ısı yalıtım malzemeleri miktarı yaklaşık 1.500.000 m3 ’tür. Buna karşılık aynı yılda Almanya’da 30.200.000 m3 , Fransa’da ise 20.100.000 m3 ısı yalıtım malzemesi tüketilmiştir. Çizelgede Türkiye’de ve Avrupa ülkelerindeki kişi başına düşen ısı yalıtım malzemelerinin tüketim oranları bakıldığında, Türkiye en az yalıtım kalınlığı uygulayan ülkeler arasında yer alıyor.
Bu yalıtım kalınlıklarını sağlayabilmek için ne tür yaptırımlar, destekler, mevzuatlar gerekli?
Öncelikle bu konuda halka bilinçlendirme çalışması yapılmalı. Yalıtımlı binalarda yaşamın hayatımızdaki etkileri, ısınma ve soğutma için harcadığımız enerjinin düşmesi ve bunun ekonomimize katkısından bahsedilmeli. Bilinçli olan toplum zaten yaşadıkları alanların yalıtımlı olmasını isteyecektir. Bu yalıtım inşaat maliyetini artıran bir unsurdur. Bu oran bina toplam maliyetinin yüzde 3-5 arasında yer alırken, 2-4 yıl içinde geri ödeme süresi bulunuyor. Bu artışı düşürmek, uygulayacılara yalıtım sistemlerini özendirmek için KDV oranlarında indirim yapılabilir ve yalıtımlı binalara verilecek olan enerjinin daha düşük satın alınması sağlanabilinir. Bunun yanı sıra binalarda kullanılacak enerji limitleri sınırlandırılarak yalıtım kalınlıklarının artırılması ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır. Enerji verimliliği kanunu kapsamında binalarda enerji performansı E, F, G sınıfında olan yapılar için ekstra emisyon vergisi alınabilinir. A, B ve C statüsündeki binalara alım satım, emlak, çevre temizlik vergilerinde ve tapu harçlarında indirimler yapılabilir.
Gaziantep’te yeni yapılan multi konfor bina hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yapı yenilenebilir enerji kaynakları, çevreye duyarlı yapılanma ve kendi enerjisini kendi üreten sistemlerle ilgili bilgilendirme merkezi fonksiyonunda olup aynı zamanda dünyada ses getiren 3.200 haektarlık alan üzerinde planladığımız Ekolojik Kent projemiz için örnek bir binadır. Kullanılan sistemlerle ilgili avantajlar göz önünde bulundurularak tanıtımı yapıldığı için kullanıcılar bu tip yapılarda yaşamaya teşvik ediliyor. Gaziantep Ekolojik Binası standart binalara oranla ısıtma ve soğutma sistemlerinde yüzde 90 enerji tasarrufu sağlamaktadır. Yapı bulunduğu alanla ilişkisini kuzey ve güney cephesindeki duvarlarla sağlamaktadır. Cephesinde oluşturulan yapı kabuğundaki pencere açıklıkları gün ışığından maksimum derecede faydalanılmak üzere planlanmıştır.
320 m2 olan Gaziantep Ekolojik Bina projesi, yenilenebilir enerjilerin kaynaklarının anlatıldığı ve tanıtıldığı 60 kişilik konferans salonuna sahip. Ekolojik Bina’nın en önemli özelliği üst düzey ısı yalıtımı ile enerji gereksinimini minimum seviyeye indirmesidir. Yapı kabuğunu dışarıdan sarmalayan 40 cm kalınlığında camyünü ısı yalıtım levhaları uygulandı. Ayrıca bina bahçesinde bulunun yenilenebilir enerji sistemlerinden fotovoltaikler sayesinde bina tüm elektrik ihtiyacını kendi üretebiliyor. LED armatürler sayesinde aydınlanma için minimum enerji harcayan binada, ısı kaybını engellemek için yalıtımlı doğrama sistemi ve 3 camlı pencere sistemi kullanıldı. Binanın temiz hava ihtiyacı toprak altına döşenen borular ve ısı geri kazanımlı santraller sayesinde sağlanıyor. Dışarıdan alınan hava yazın toprak altında bulunan serinlikten, kışın ise sıcaklıktan faydalanarak devreye alınıyor. Binanın ısınmasında ve soğumasında alternatif enerji kaynağı olan sudan suya ısı pompası ve yerden ısıtma ve serinletme sistemleri kullanılıyor. Gri suyu arıtarak rezervuarlara gönderip su kullanımını azaltmak hedeflendi. Yeşil çatı sistemi ile hem ısı yalıtımına katkı sağlanacak hem de doğaya verilen karbondioksit salınımı azaltılacak. Gaziantep Ekolojik Bina Türkiye’nin Almanya PassivHaus Enstitüsü tarafından sertifikalı ilk pasif evi. Aynı zamanda Amerikan Yeşil Binalar Sertifikasyon sistemi olan LEED Platinum sertifikasına sahip